İnsanın yalnızlığı nerede başlar diye bir
soru yöneltsem sizlere. Aklınıza birden
fazla cevap gelecektir. Bana sorarsanız;
kendisi olmayı bıraktığı zaman derim. Peki,
insan nerede kendisi olmayı bırakır?
Günümüzde bu durumla karşılaştığımız
ortam ise sosyal medyadır. İnsan en çok
sosyal medyada kendisinden uzaklaşıyor.
En basitinden sosyal medyaya göstermek
istediği yüzü ile bir insan profili çiziyor
yahut idealindeki insanı örnek alarak
şekilleniyor. Örneğin idealindeki bir kişiye
göre korku filmi izleyip, kırmızı renk seven
kişi mükemmelse; korku filmi izleyip,
kırmızı rengi sevdiğine dair postlar
paylaşarak mükemmel olduğunu ikna
etmeye çalışıyor. Kendini bu şekilde kabul
ettirmeye çalışan insanoğlu bir noktadan
sonra bunu başarabiliyor. Oysaki yaşam
paylaşmanız gereken postlardan değil,
almamız gereken derslerden oluşur.
İnsanoğlu yine sosyal medyaya aldanarak
yalnızlığını çevrem kalabalık mesajları ile
gönderme yaparak ifade etme çabasına
girebiliyor. Çevrenizde eşiniz, dostunuz,
akrabanız olabilir lakin önemli olan bu
insanların size ne kadar samimi duygu
besledikleridir. Aksi hâlde Fransız
Kafka’nın dediği gibi ” Benim yalnızlığım
insanlarla dolu” dediği bir hâl durumu ile
karşılaşabilirsiniz.
Lisedeki hocamın “Kendin ol” cümlesini hatırıma
getirdikçe karanlık bir mağarada kendimi bulmuş
gibi olurum. Bu söz beni gün geçtikçe
büyütüyordu. Size tavsiyem hayatınızda sizi
büyütecek bir söz belirleyip her adımda onunla
büyüyecek bir adıma doğru koşmanızdır.
Atacağınız her adımdan emin olmalısınız ki size bir
şeyler katabilmelidir. Hayatınızda yapacağınız
hatalar kalbiniz ve aklınızın savaşından
doğmamalıdır. Siz nasıl kendiniz oluyorsunuz bu
hayatınızın başyapıtı olmalıdır. Zira kendiniz
olduğunuz yerde mutluluğu yakalarsınız. Hugh
Oowns dediği gibi “Mutlu bir insan belli koşullarda
yaşayan değil, belli tutumlar benimsemiş olan
insandır.”
Unutmadan birde bizi etkileyen bir çevre baskısı
vardır. Bu daha kapsamlı bir konudur. Sosyal
medya da gösterdiğiniz yüzünüz eleştiriliyor ve siz
buna göre başka bir kimliğe bürünüyorsunuz.
Çevre baskısı ise direkt sizi görüp bilen
insanlardan oluşuyor. Bu yüzden dolu dolu
kendiniz olup, baharın açan en güzel çiçeği, kışın
düşen en güzel kar tanesi, yazın ise en güzel
ışıkları almanız dileği ile…
“Bana öbür dünyada’ neden Musa değildin?’
sorusu değil ‘neden Zusya değildin’ sorusu
sorulacak.”
Haham Zusya
Selvi KARABAYIR
