Salı, Mayıs 6, 2025

SON HASAT

Her şey gizlenmiş gerçeklerle başlar, bir
testiden sessizce sızan, hissedilse de
umursanmayan oysa testinin sırılsıklam
olduğu bir sızış…

Hilal de böyleydi işte .Hilal’e şımarık
denilmişti, hiç kimsenin sözünü
dinlemediği, başına buyruk olduğu ,
etrafına verdiği zararların umursanmadığı
bir ailedeydi Hilal. Eğer umursanırsa
hasta olduğu fark edilecekti aslında
çoktan fark edilmiş olsa da kızlarının
hasta olduğunu kabullenmek
istemiyorlardı. Fakat bir akşam sofra
kuruldu ve Hilal akşam yemeğine
çağırılmıştı ve hiç beklemedikleri bir olay
gerçekleşti merdivenlerden inen Hilal
çırılçıplaktı kelimeler sessizleşmişti,
dudaklar kıpırdayamaz olmuştu apar
topar götürülen hastanede teşhis
konuldu Hilal şizofrendi…

Doktor ailede olup olmadığını
sorduğunda yine sessiz kaldılar oysaki
gerçeklerin hiç sır tutmayacağını hâla
anlayamamışlardı. Gerçekler söylenmeyince
yaşanmamış olmayacaktı ki.

Hilal’e tedavisi bir süre devam etti günler
geçtikçe durumu daha iyiye gidiyordu
lakin hiçbir zaman tam sağlıklı bir birey
olamayacaktı nasıl sakala usturayı
vurmassan tekrar çıkarya Hilal ‘in
beynindeki çığlıklarda ilaç içmediği
zaman sükutunu bozuyordu. Ama babası
onun hayatının böyle devam etmemesi
gerektiğini düşünüyordu ona hep sağlıklı
bir insan gibi muamele ediyordu
hastalığını hep gizliyordu tedavi
sürecinde tüm Akhisar onu Paris’te
gezide biliyordu. Hilal’in babası İsmail
Bey’le ahbap olan Halil Ağa’da zengin ve
varlıklıydı adeta Akhisar’in hükümdarı
konumundaydı. İsmail bey kültür olarak
onu kendinden çokça alçak görüyordu
lakin kızı hastaydı bundan kimsenin
haberi olmasada bazı şeyleri göz ardı
etmeliydi. Halil Ağa İsmail Bey’in kızını
oğluna istedi oğlu Alparslan ise her
şeyden habersizdi iyi niyetli ve masumdu
kendi gibi masum birde sevdalısı vardı
tarlalarında mevsimlik işçi olarak çalışan
her mayıs ayı geldiğinde Alparslan’ı umut
diyarlarına göçüren, gözlerine baktıkça
kaybolduğu, yanaklarının od olduğu bir
sevdası vardı Zelihası…

Hilal Alparslan ile evlendi lakin Alparslan
tüm benliğini kaybetti alkolik bir konuma
gelmişti ama Zeliha’yı hiç unutmamıştı,
kaçıp gittiğinde her şeyin hallolacağını
sanan Zelihasını ve Zeliha da onu
unutmadı unutamazdı çünkü onun
karanlık günlerini aydınlatan ve her
baktığında ona Alparslan’ı hatırlatan bir
Kamer’i vardı, Hilal’in de Kader’i…
Kitapta hayatları adına hiçbir kararı
kendileri verememiş talihsiz insanlar yer
etmiş konumda. Kaybolan sadece
hayalleri değil tabikide umutları , aşkları,
hayatları…

12 bölümden oluşan bu kitapta her
bölümde farklı bir dünyayı tanımlıyor
yazarımız Bahadır Yenişehirlioğlu . Bize
gelen tüm imtihanların Allah’tan
olduğuna tüm kalbimizle inanıp sonuna
kadar sabretmemiz dileğiyle.Kitabı en
kısa zamanda okumanızı tavsiye ederim.

Gizem KARAMANOĞLU

BAŞKA NELER VAR

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

POPÜLER YAZILAR